Cennet papağanı, anavatanı Afrika kıtası olan bir papağan türüdür. Nemli ve sıcak iklimi seven bu papağan bitki tohumları ve yeşil yapraklarla beslenir. Hint Okyanusunda bulunan adalarda çok sayıda bulunurlar. İnsanoğlunun doğadaki diğer canlılara karşı merakı yıllardır bitmemiştir. Bu merak sonucunda bu papağanı evcilleştirmeyi başarmıştır. Cennet papağanı insanlara yakın olacak kadar sosyal bir hayvandır. Ama bilinenin aksine çok konuşan bir tür değildir. Bu anlamda çok konuşan insanlara papağan gibi demek yanlıştır. İyi bir eğitim verilirse erkeği bir iki kelime konuşabilir ve ismine tepki verebilir. Bu da gösteriyor ki her zaman dişiler çok konuşmaz, bazı canlıların erkeklerinin en bilinen özelliği dişiden farklı olarak daha çok konuşması. Bunun için cennet papağanının mutlaka 2 aylık kadar olanlarından ve insandan kaçmayanından seçerseniz eğitmek daha kolay olur. Bu eğitim döneminde aşağıda verdiğimiz yazıyı kesinlikle göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederiz. Malum eğitim şart. Ama bir papağan eğitiminin bile yolu yöntemi var. Bu süreçte bu minik dostunuza lütfen kibar davranın. Tıpkı küçük çocuk gibi. Nasıl ki çocuğunuza bir sürü emek verip onun bir güzel sözünde bütün yorgunluğunuzu unutuyorsanız, bu sevimli dostunuzda da durum aynısı olacaktır. Size alıştıktan sonra omuzunuza konup kulağınıza isminizi söylediğinde bütün yorgunluğunuzu unutacaksınız. Size bu zorlu süreçte kolaylık dileriz.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibioldukça sabır isteyen bir iştir. Eğitim süreci papağanın sahibine alışmasını kapsamaktadır. Bu sürecin ne kadar süreceği birazda sizin elinizde. Çünkü bu süreçte kesinlikle yapmanız ve yapmamanız gereken kurallar var. Bu kurallara dikkat ederseniz cennet papağanınınızı eğitmeniz oldukça kolay olacaktır.

Cennet papağanın eğitim sürecinde yanında yüksek sesle konuşup onu ürkütmemek gerekir. Uyurken huzursuz etmemeli ve ani hareketler yapmamalısınız. Cennet papağanına sevmediği, istemediği besinleri vermemeli ve çabuk alışsın diye kesinlikle aç bırakılmamalıdır. Ceza yerine ödül verirseniz daha çabuk sonuç aldığınızı göreceksiniz. Sabahları çok ötüyor diye kesinlikle kafesin üzeri örtmeyin bırakın ötsün. Unutmayın evinizde beklediğiniz canlı bir papağan dahası bir kuş. Duygularını elbette öterek ifade edecek. Bu sevimli dostunuzu yüksek sesle ikaz etmeyin. Başlangıçta bu papağanı fazla rahatsız etmemek gerekir. Çok sık boğaz etmeyin. Size ve ortama alışması için ona zaman tanıyın. Kafesin yerini değiştirmemeli ve elinizi kafesin içine sokmamalısınız. Aradan birkaç gün geçince ürkütmeden yanaşıp konuşabilir, size öterek karşılık verene kadar bekleyebilirsiniz. Elinizle beslemeyi deneyebilirsiniz. Onunla özel olarak ilgilenmeniz papağanınızı çok mutlu edecektir. Kafesin kapağını açıp etrafı keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz. Uçmayı beceremediği için etrafa çarpabilir. Yararlanmasına sebep olacak eşyaları odadan mutlaka uzaklaştırmak gerekir. Kendini sevdirmeye başladıktan sonra papağanızla iletişimi daha kolay kurarsınız. Bundan sonra kafesin dışında olduğunda bile sizden kaçmayacak ve yanınıza gelecektir. Eğittiğiniz canlı bir papağan bile olsa verdiğiniz kadarını alırsınız.