Gri papağan, Afrika gri papağanı veya Jako papağanı olarak da bilinir ve uzun yıllardır evlerde yaygın olarak beslenen en popüler papağan türlerinden biridir. Oldukça gelişmiş bir konuşma yeteneğine sahip olan gri papağanlar, aynı zamanda kolay eğitilebilir yapılarıyla da diğer papağan türlerinden ayrılmaktadırlar. Diğer birçok papağan türü gri papağanlara göre daha renkli bir görünüme sahip olsalar da, hiçbiri eğitim ve konuşabilme açısından gri papağan kadar yetenekli değildir. Bu nedenle, papağan almak isteyen ve görüntüden çok yeteneğe önem verenler tereddüt etmeden gri papağanları tercih edebilirler. Gri papağanların taklit konusundaki ustalıkları, duydukları sesleri aynı şekilde söyleyebilme yeteneklerinin ötesinde, aynı ses tonları ve vurgularla söyleyebilme özelliklerini de kapsamaktadır.

Gri papağanlar, genellikle Batı ve Orta Afrika'da bulunurlar. Bir erkek gri papağan ortalama bir güvercin boyutlarına sahip olmakla birlikte, dişiler daha ufaktır. Vücutları gri, kuyrukları kırmızı olan bu papağan cinsinin gözleri ise sarı tonlarındadır. Çoğunlukla 20-25 yıl yaşayan gri papağanların, 70'li yaşlara kadar yaşayanları da bulunmaktadır.

Doğal ortamlarında meyve ağaçlarından beslenmeyi seven gri papağanlar, zeytin ağaçlarının meyvelerinden katı yumurtaya, sütlü kuru ekmek parçalarından haşlanmış patatese, mısır ve tuzsuz ay çekirdeğinden tahıl ve tohum çeşitlerine kadar pek çok farklı besin türünü yiyebilmektedir. Bu yüzden petshop'larda satılan karma ve vitaminli özel papağan yemleri ile meyveler de kesinlikle gri papağanın besinleri arasında yer almalıdır.

Gri papağan eve getirildiği ilk gün ışık alan, sakin bir odada kalmalı ve ortama alışması beklenmelidir. Bu süre zarfında papağan ile tek kişi ilgilenmeli ve yemeği, suyu düzenli olarak her gün değiştirilmelidir. Asla ortama ve ortamdaki kişilere alışmadan ele almaya, tutmaya kalkışılmamalıdır. Konuşması içinse ilk etapta kısa ve kolay kelimeler seçilmelidir. İsminin kolay alışabilmesi için adının da kısa olması gerekmektedir.

Gri papağan için seçilen kafes olabildiğince büyük boyutlara sahip olmalı ve papağan içinde rahatça kanat açabilmelidir. Kafes içinde ise gaga taşı, karışık kaliteli yemler ve içme suyu yer almalıdır. Ayrıca papağanın sıkılmaması ve hareket edebilmesi için bulunduğu ortamda zil, ayna, tırmanabileceği tarzda merdivenler olması önemli ölçüde fayda sağlayacaktır.

Uzun ömürlü olmalarına rağmen, gri papağanlar hassas bir yapıya sahiptir ve kolayca hastalanabilmekte hatta ölebilmektedirler. Özellikle rüzgâr, toz, koku gibi detaylara karşı üst düzeyde duyarlı olan bu papağan cinsinin bulunduğu ortamlarda esinti veya rüzgâr, toz, duman, gaz, boya ve benzeri kokular olmamalıdır. Aksi takdirde tüy dökme, titreme, hapşırık, ishal gibi hastalıklarla başlayan süreç, papağanın ölümüne kadar ilerleyebilmektedir. Ek olarak, tek başına sorunsuz şekilde beslenebilen gri papağanların çok zeki ve duyarlı canlılar oldukları unutulmamalıdır. Bu sebeple uzun süre yalnız bırakılmamalı, ancak rahatsızlık verecek düzeyde çok ilgi de gösterilmemelidir. İlgisizlik ya da rahatsız edilme gibi durumlarda gri papağanlar tüylerini koparabilmekte ve dış dünyayla iletişimlerini kesebilmektedirler. Her açıdan hassas, aynı zamanda çok zeki olan bu papağan cinsinin tüm canlılar gibi özel olduğu unutulmamalıdır.

Gri papağanlar sosyal ve zeki kuşlardır. İnsanlarla ve diğer papağanlarla etkileşime girmeyi severler. Ayrıca, rutinlerine bağlıdırlar ve değişikliklerden hoşlanmazlar. Bu nedenle, sahipleri tarafından düzenli bir günlük rutin oluşturulması önemlidir. Gri papağanlar, zeka oyunları ve oyuncaklarla zihinlerini meşgul etmeyi severler. Bu tür aktiviteler, onların zihinsel ve fiziksel sağlığını korumak için gereklidir.

Gri papağanların özel bakım ve ilgi gerektirdiği unutulmamalıdır. Onların sağlığı ve mutluluğu, doğru beslenme, uygun yaşam koşulları ve düzenli veteriner kontrolleri ile sağlanabilir. Bu özel ve zeki canlılar, doğru şekilde bakıldıklarında uzun yıllar boyunca sadık ve eğlenceli birer dost olabilirler.