Sarı papağan, sıcak iklimlerde yaşayan, parlak sarı tüylere sahip, sağlam ve kıvrık gagası ile dikkat çeken bir kuş türüdür. Bu papağanlar, dilleri ve gagalarıyla çeşitli besin maddelerini kolayca öğütüp tüketebilirler. Ayrıca, taklit etme ve konuşma yetenekleriyle de bilinirler. Renklerinin sarı olması, bu papağanların sahiplenilip evcilleştirilmesi açısından insanları cezbetmiştir. Eğitimlerle birlikte kelime dağarcıklarının geliştirilmesiyle konuşma yetenekleri daha da ön plana çıkar. Doğal yaşam alanlarında, çevrede duydukları sesleri taklit ederek, ses tonunu dahi aynı düzeyde çıkarabildikleri belirlenmiştir.

Sarı papağan, Afrika bölgelerinin endemik hayvanıdır ve sıcak coğrafyaları tercih ederler. Genellikle yağmur ormanlarında, binlerce çeşit ağaç ve hayvan türünün bulunduğu alanlarda yaşarlar. Bitki çeşitliliği ve ağaçların bolluğu, yuva kurmaları ve organik besinlere kolayca ulaşabilmeleri açısından büyük bir avantaj sağlar. Hayatlarını ağaç kovukları arasında, kayalık ara noktalarında geçirirler. Yaşadıkları bölgelerdeki ormanların gövdeleri, iklimin olumlu etkisinden dolayı oldukça gelişmiştir. Geniş ve derin ağaç kovuklarına kurdukları yuvalar, aileleriyle birlikte dışarıdan gelecek tehlikelere karşı adeta bir zırh görevi üstlenir. Olumsuz hava koşullarında hem dinlenme hem de barınma alanlarının olması, sağlıklı bir yaşam sürmelerine imkan tanır.

Bu papağanların gaga kısımları kaya gibi sağlamdır ve bu sayede sert yapıda olan gıdaları dahi dilleriyle birlikte kırıp ayrıştırarak yiyebilirler. Doğal yaşam alanlarında ve kafes ortamlarında yaşayan bu canlılar, meyve, sebze, kuru yemişler, kuş yemleri gibi birçok besin maddesini tüketirler. Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, yer fıstığı ve ceviz gibi kuru yemişler ilgi alanları içerisindedir. Beslendikten sonra karınları doymuş bir şekilde oldukları için eğlenmeyi severler. Müzik ve müzikal aletlerin seslerini taklit ederek ıslık çalabilirler. Bazı sarı papağan türleri, ağaç köklerini kazarak içlerinde bulunan böcekleri de yiyebilirler. Doğadaki diğer hayvanlarla ortak besinleri kullansalar da, kendi eşlerine ve ailelerine bağımlı bir yapıları olduğundan besinlerini koruma duyguları gelişmiştir.

Sarı papağanların eğitimi yavruyken başlanması açısından daha uygundur. Kafes ortamında eğitimlerine hemen başlanmamalıdır. Öncelikle yaşadıkları yuvalarına alışmaları sağlanmalıdır. Sessiz, sakin ve oda sıcaklığı olumsuz olmayan bir barınak temin edilmelidir. Ayrıca sürekli rahatsız edilmemelidirler. Kendi hallerine bırakarak uyum içerisinde olmaları için adaptasyon süreci beklenmelidir. Zaman zaman küçük jestler yaparak kafes dışına çıkarılıp özgür kalmalarına fırsat verilmelidir. Böylece eğitimlere başladığınızda size ve ortamlarına alıştıkları için algılama duyumları açık olacaktır. Kelimeleri taklit ederek öğrenebileceklerdir. İlk konuşma eğitimi baskı kurmadan yapılmalı ve kısa kelimeler öğretilmelidir. Bu şekilde devam edilirse belirli bir süreden sonra yavaş yavaş birkaç kelime ve cümle kurabileceklerdir.